top of page

Kas İğciği, GTO, Kinestetik Reseptörler ve Kas Kemoreseptörleri


Sinir sisteminiz her sistemi sürekli olarak gözlemlediği gibi eklemleri ve kasları da izler. Bu yazıda eklemlerdeki hareketlenme ve basıncın, kaslardaki uzama ve gerilimin nasıl gözlendiğini anlattık.


Kas İğciği

Kaslarınıza hacim ve kasılma becerisini veren şey ekstrafüzal kas lifleridir. Bu kasların derininde eklem hareketinde görev almayan ancak kas boyundaki uzama bilgisini CNS'ye iletmekten sorumlu yapılar bulunur, kas iğcikleri. Bu özelleşmiş reseptörlere baktığımızda kapsüllü yani bağ dokuyla sarılmış bir yapıları olduğunu görürüz.


GÖRSEL Kas iğciğinin yapısı

Kapsüllü yapının içinde özelleşmiş kas lifleri (intrafüzal lifler) bulunur. Ekstrafüzal kas liflerine paralel yapıda oldukları için kasın uzaması intrafüzal lifleri de uzatır. İntrafüzal liflerin uzaması duyusal nöron aracılığıyla CNS'ye AP yollar. Uzamanın miktarı arttıkça AP'nin sıklığı da artar.


Peki ekstrafüzal lifler uzadıktan sonra kısaldığında intrafüzal lifler bol ve gevşek mi kalır? Alfa-gama koaktivasyonu sayesinde intrafüzal lifler ekstrafüzal liflerle aynı oranda kısaltılır. Böylece kas iğciğinin ikinci bir uzamaya ve esnemeye AP üretebilmesi sağlanır.


GÖRSEL  Kas iğciğinde uzamaya yanıt


GÖRSEL  Alfa-gama koaktivasyonu

"Alfa motor nöron ektrafüzal kas liflerine, gama motor nöron intrafüzal kas liflerine kasılma uyarısı iletir."

Gerilme Refleksi

Kas boyundaki uzama kas iğciklerini aktive ettiğinde spinal korda iletilen impuls sıklığı artar. Spinal korda impulsu taşıyan duyusal nöron aynı kasın alfa motor nöronuyla sinaps yapar. Buna ek olarak, antagonist kası inhibe edecek aranöron ile de sinaps yapar.


Aktive olan kas iğcikleri agonist kasların refleksif kasılmasına öncülük ederek uzamanın/esnemenin durmasını sağlar. Böylece yapısal hasar oluşmadan önce kas kendi boy sınırlarında tutulmuş olur. Duyusal nöronun aynı kasta kasılmaya sebep olması için yalnızca 1 sinaptik iletim gereklidir, bu yüzden monosinaptik reflekstir.


Aynı duyusal girdi zıt yönde kuvvet üretimi sağlayan antagonist kasların ise gevşemesine öncülük eder. Agonist kasılırken antagonistin gevşetilmesine resiprokal inhibisyon denir.


GÖRSEL Patellar refleks

Golgi Tendon Organı (GTO)

Kas kasıldığında üretilen kuvvet tendonlar aracılığıyla kemiklere iletilir. Kastaki gerilim ne kadar yüksekse tendondaki gerilim de o kadar yüksek olur. Bazı yüksek şiddetli hareketlerde kaslarda kopmalar görülebilir, bunun önüne geçmek için GTO kastaki gerilimi sürekli olarak takip eder.


GTO tendonlarda konumlanmıştır. Kas iğciklerinin kas liflerine paralel olan yapısının aksine, GTO tendon liflerine paralel yapıda değildir. Bu yapısallıktan ötürü kasta meydana gelen aktif veya pasif gerilim ile tendon sertleştiğinde duyusal lifler sıkışır ve AP üretimi tetiklenir.


GÖRSEL  Golgi tendon organın yapısı

Kastaki gerilimin artması GTO'nun daha fazla AP oluşturması demektir. Tetiklenen duyusal nöron spinal kordda aynı kası inhibe edecek aranöron ile sinaps yapar ancak inhibisyon için ikinci bir iletim daha gerçekleşir. Aranöron motor nöronu inhibe eder. GTO kaynaklı inhibe edici bu refleksif yanıt polisinaptik reflekstir.


Gerilme refleksi aynı kastaki kasılmayı tetiklerken tendon refleksi zıt etki gösterir. GTO'nun uyarılmasıyla beraber spinal korda iletilen bilgiye yanıt olarak aynı kasın gevşemesi sağlanırken antagonistin aktivasyonu artırılır, buna resiprokal aktivasyon denir. Bu sayede kas ve tendon dokusu aşırı gerilim kaynaklı hasardan korunur.


GÖRSEL  GTO'nun AP üretimi


GÖRSEL  Tendon refleksi

Eklem Kinestetik Reseptörleri

Eklem kapsülleri ve ligamentlerin yapısında da birkaç farklı reseptör bulunur. Bu yapılar açı ve yön değişikliklerini algılayabildiği gibi negatif ve pozitif ivmelenmeyi de algılar. Kas iğcikleri, GTO'lar ve eklem kinestetik reseptörleri tarafından iletilen bilgilerin hepsi CNS'de birleştirilir.


Bu bilgi entegrasyonu sayesinde vücut bölümlerinizin konumları ve açılarını oldukça başarılı bir şekilde tahmin edebiliyorsunuz. Bu bedensel farkındalık kinestetik algı olarak ifade edilir. Hızlı bir test yapalım; gözlerinizi kapatın ve kapalı tutun, kolunuzu ileri uzatın ve ardından işaret parmağınızla burnunuza dokunmayı deneyin. Ne kadar başarılı oldunuz?


Kas Kemoreseptörleri

İskelet kaslarının yapısında ortamdaki kimyasal değişimine karşı duyarlı olan kemoreseptörler bulunur. Bu yapılar bir tür serbest sinir sonlanmalarıdır ve pH, CO2, O2, K+ değişimlerine karşı CNS'ye bilgi iletirler.


Kasın metabolik faaliyetiyle ilgili bilgileri ileten bu reseptörler grup III (miyelinli) ve grup IV (miyelinsiz) sinir lifleri sınıfındandır. Bu reseptörler aracılığıyla toplanan bilgiler kardiyovasküler sistem kontrolü ve solunum sistemi kontrolünde kritik role sahiptir.


Sonuç olarak,


Konuya ilişkin bilginizi tamamlamak ve kendinize seviye atlatmak için önceki ve sonraki yazılara göz atmayı ihmal etmeyin. Linklere aşağıdan ulaşabilirsiniz.


SSPS - level up yourself

Bu ve sitemizde yer alan diğer yazılar SSPS spor ve sağlık bilimleri kütüphanesi kaynakları kullanılarak hazırlanmıştır.



bottom of page