Ventilasyon Mekaniği
- sspsyonetim
- 6 gün önce
- 2 dakikada okunur
Ventilasyon (nefes alıp-verme), havanın akciğerlere giriş ve çıkışını ifade eder. Bu hava akışı aslında mekanik bir bir olaydır. Ventilasyonun nasıl meydana geldiğini anlamak için 3 önemli basıncı bilmek gerekir.

GÖRSEL Akciğerlerin hacim değişimi
Önemli Basınçlar
Atmosferik basınç. Atmosferde bulunan havanın basıncını ifade eder. Deniz seviyesinde bakıldığında 760 milimetre cıva (mmHg) ya da 1 atm olarak ölçülür.
Alveoler basınç. Alveollerin içindeki basıncı ifade eder. Respirasyon döngüsünün hangi kısmında olduğumuza göre atmosferik basınçtan düşük, eşit veya yüksek olabilir. Alveoler basınç atmosferik basınçtan daha düşük olduğunda akciğerlere hava akışı gerçekleşir.
İntraplevral basınç. Plevral kavite içerisindeki basıncı ifade eder. Bu değer her zaman atmosferik basınçtan daha düşük değerdedir (754-756 mmHg). Bu yüzden de negatif basınç olarak ifade edilir.

GÖRSEL Solunumdaki bazı basınçlar
Plevral kavitenin negatif basınca sahip olması onun bir vakum görevi görmesini sağlar. Vakumun yarattığı emme/çekme etkisi sayesinde torasik kavite genişlediğinde akciğerlerin hacmi de genişler. Akciğerlerin, torasik kavite kaynaklı hacmi değiştiğinde buna yanıt olarak alveoler basınçta da değişiklik meydana gelir.
Nefes Alıp-Verme Döngüsü
Tek bir nefes alıp-vermeye bakıldığında 3 fazda gerçekleştiği görülmektedir: dinlenim, inspirasyon ve ekspirasyon. Bunları tek tek inceleyelim.
Dinlenim. Bu faz oldukça kısa bir anı kapsar. Alveoler basınç ve atmosferik basınç birbirine eşittir. İki bölge arasında bir basınç farkı bulunmadığı için akciğerden dışarı veya dışardan akciğerlere hava akışı gerçekleşmez.
İnspirasyon. Atmosferdeki havanın akciğerlere doğru hareket etmesiyle gerçekleşir ve bu süreçte temel fizyolojik ilke olarak hacim ile basınç arasındaki ters ilişkiyi açıklayan Boyle yasası geçerlidir. Torasik kavitenin genişlemesiyle birlikte akciğerlerin hacmi artar; bu artış alveoler basıncı atmosfer basıncının altına düşürür. Oluşan basınç farkı, havanın daha yüksek basınçlı ortamdan daha düşük basınçlı ortama yani akciğerlere doğru akışını sağlar.

GÖRSEL Dinlenimden inspirasyona geçiş
İnspirasyonun gerçekleşmesinde temel olarak diyafram ve dış interkostal kaslar görev alır. Bu kasların kasılması torasik kaviteyi genişleterek akciğer hacmini artırır ve alveoler basıncı düşürür.
Normal (sessiz) solunumda bu temel kaslar yeterliyken, daha derin ya da zorlu inspirasyonda göğüs kafesini yukarı doğru kaldıran bazı yardımcı kaslar da devreye girer ve hacim artışı belirginleşir. Böylece alveoler basınç atmosfer basıncının daha da altına iner ve hava, oluşan bu basınç farkı sayesinde akciğerlere doğru akışını sürdürür.
Ekspirasyon. Aveoler basıncın atmosfer basıncından daha yüksek hale gelmesiyle havanın akciğerlerden dışarı çıkmasıdır. Normal (sessiz) ekspirasyon, kas kasılmasına ihtiyaç duymaz; göğüs kafesi ve akciğerlerin elastik geri çekilmesi sonucu gerçekleşir. Diyafram gevşediğinde kubbesi yukarı çıkar, dış interkostaller gevşediğinde kaburgalar aşağı hareket eder; torasik kavite hacmi azalarak alveoler basınç yükselir.

GÖRSEL İnspirasyondan ekspirasyona geçiş
Zorlu (aktif) ekspirasyonda ise karın kasları ve iç interkostaller devreye girer, kaburgaları aşağı çekip diyaframı yukarı iter. Bu hareketler torasik kaviteyi daha fazla küçültür, alveoler basıncı daha da artırır ve hava daha hızlı dışarı atılır.
Solunum sıklığı. Birim zamanda gerçekleştirdiğimiz nefes alıp-verme döngüsü sayısını solunum sıklığı denir. Ortalama bir yetişkin için solunum sıklığı dakikada 12-15 arasıdır. Her döngüde sadece 1 kere gerçekleştiği için ölçüm anında ya yalnızca inspirasyon ya da ekspirasyon sayımı gerçekleştirilir.
Sonuç olarak,
Konuya ilişkin bilginizi tamamlamak ve kendinize seviye atlatmak için önceki ve sonraki yazılara göz atmayı ihmal etmeyin. Linklere aşağıdan ulaşabilirsiniz.
SSPS - level up yourself
Bu ve sitemizde yer alan diğer yazılar SSPS spor ve sağlık bilimleri kütüphanesi kaynakları kullanılarak hazırlanmıştır.