İnsan vücudundaki kemikler, sadece doğum öncesi dönemde değil, çocukluk ve ergenlik boyunca da büyümeye devam eder. Bu büyüme iki temel şekilde gerçekleşir. Epifizeal plak aracılığıyla boyuna büyüme ve appozisyonel büyüme ile kalınlaşma.
Büyüme süreci, epifizeal plak adı verilen özel bir yapı aracılığıyla düzenlenir. Bu alan, uzun kemiklerin uç kısımlarında bulunur ve büyüme süreci boyunca aktif kalır. Ancak, ergenlik dönemi sona erdiğinde plak tamamen kemikleşir ve boyuna büyüme durur.

GÖRSEL Epifizeal plak bölgeleri
Kemiklerin Boyuna Büyümesi
Uzun kemiklerin uzaması, epifizeal plaktaki kıkırdak hücrelerin bölünmesi ve kemikleşmesiyle gerçekleşir. Epifizeal plak, kemikleşme süreci boyunca birkaç farklı bölgeye sahiptir.
Rezerv kıkırdak bölgesi. Bu bölge epifizeal plağın en dış kısmında yer alır. Hiyalin kıkırdaktan oluşur ve büyüme sürecine doğrudan katkıda bulunmaz. Temel görevi, plağı epifize (kemiğin ucu) bağlayarak bir çapa görevi görmek ve bölgedeki hücre rezervini korumaktır.
Hücre proliferasyon bölgesi. Hızla bölünen kondrositlerden oluşan bir bölgedir. Bu hücreler, uzunlamasına sütunlar halinde dizilerek yeni kıkırdak dokusu üretir. Burada gerçekleşen hücre çoğalması, kemiğin uzamasının temel nedenlerinden biridir.
Diyafiz tarafında bulunan epifizeal plak kondrositleri öldüğünde hücre sayısını korumak adına proliferasyon bölgesindeki kondrositler bölünür ve ölenlerin yerine geçmiş olurlar.

GÖRSEL Epifizeal plak bölgeleri
Hücre hipertrofi bölgesi. Kondroblastların çoğalmayı bıraktığı ve hacim olarak büyümeye başladığı bölgedir. Hücreler genişlediğinde kapladıkları alan artar ve kıkırdak matriksini inceltirler. Böylece kemikleşmeye hazırlık yaparlar.
Kalsifikasyon bölgesi. Minerallerin depolanmasıyla kıkırdak dokusunun sertleştiği bölgedir. Bu bölgede hacim kazanmış hücreler ve matriks bulunur. Matriks kalsifikasyona uğradığı için bu bölgedeki hücreler ölür.
Osteoklastlar bölgeyi kondrositlerden temizlerken osteblastlar ve kapiller ağı bölgeyi sarar. Endokondral ossifikasyon süreci ile (osteoblastlar sayesinde) kıkırdak yapısından kemik yapısı oluşturulur. Yeni oluşan kemik yapısı diyafiz kısmına eklenmiş olur.

GÖRSEL Epifizeal plak ve boyuna büyüme
Ossifikasyon bölgesi. Osteklast ve osteoblastların faaliyeti neticesinde süngerimsi kemik oluşur ve medüller kavite boyu uzar. Yeni oluşan bu alan kan damarları ve kemik iliği elementleriyle doldurulur.
Yeni kemik yapısı maruz kaldığı yükler doğrultusunda sonraki süreçte sürekli olarak şekillendirilir. Bunun için osteoblastlar ihtiyaç duyulan kısımlarda kemik dokusunu oluşturmaya, osteoklastlar ise ihtiyaç duyulmayan ya da daha az ihtiyaç duyulan fazlalık kısımlarda dokuyu temizleyerek kemiğin şekillenmesini sağlar.
Epifizeal plak aktivitesi bir kemiğin boyuna büyümesi için tek yoldur. Plağın epifiz bölümündeki kıkırdak yapısı sürekli çoğalmaktadır. Plağın diyafiz bölümündeki hücreler ise çevreleri sertleştiği için ölür ve kemikleşir. Bu iki temel olay neticesinde kemiğin diyafiz bölümü uzar ve epifizeal kıkırdak yapısı sonraki uzamalar için hala korunmaktadır.

GÖRSEL Kapanmış epifizeal plaklar
Epifizeal plakta bir kırık meydana geldiğinde yetişkin kemik boyu hasar görmeyen diğer tarafa kıyasla genelde daha kısa olur. Buna sebep olan şey kırık iyileşmesi sürecinde kemikleşmenin kondrosit çoğalmasından daha hızlı gerçekleşmesidir. Bu durumda epifizeal plak daha erken kapanmış olur.
Ergenliğin son dönemlerinde epifizeal plakları kapanır. Erkekler için bu yaş ortalama 21, kadınlar için ise 18'dir. Kapanma olarak ifade edilen durum kondrositlerin çoğalmayı bırakması sonucu bütün kıkırdak yapının kemikleşmesidir. Bu olay gerçekleştiğinde epifizeal plak yerinde artık epifizeal çizgi gözlemlenir.

GÖRSEL Çocuk eli ve epifizeal plaklar
Epifizeal plak, X-ray görüntülerinde şeffaf bir çizgi olarak görünür. Eğer tamamen kapanmışsa, bahsedilen şeffaf görüntü gözlemlenemez ve kemik büyümesi durmuştur. Adli tıpta kemik yaşı belirleme çalışmalarında, epifizeal plağın kapanma seviyesinden yararlanılır.
Enine Kemik Büyümesi
Uzun kemikler ve diğer kemikler, periosteum altındaki appozisyonel büyüme ile genişler.
Periosteumdaki osteoblastlar, kemiğin dış yüzeyine kemik matrisi salgılayarak kemik çıkıntıları (ridges) oluşturur. Bu çıkıntılar, periosteal kan damarını çevreleyerek zamanla birbirine yaklaşır ve bir tünel oluşturur.

GÖRSEL Appozisyonel (enine) büyüme
Tünelin iç yüzeyindeki periosteum, endosteuma dönüşerek iç kısmı kaplar ve osteoblastlar burada konsantrik lamellalar üretir. Ekstra lamellae eklenerek osteon tamamlanır.
Kemik kalınlaşırken ağırlığının aşırı artması engellenir. İç yüzeydeki osteoklastlar diyafizin endosteal yüzeyinden kemik yıkarak aşırı ağırlığı önler. Böylece kemik, hem daha kalın hem de daha dayanıklı hale gelir ancak aşırı ağırlaşması da engellenmiş olur.

GÖRSEL Enine büyümedeki değişim
Sonuç olarak,
Konuya ilişkin bilginizi tamamlamak ve kendinize seviye atlatmak için önceki ve sonraki yazılara göz atmayı ihmal etmeyin. Linklere aşağıdan ulaşabilirsiniz.
SSPS - level up yourself
Bu ve sitemizde yer alan diğer yazılar SSPS spor ve sağlık bilimleri kütüphanesi kaynakları kullanılarak hazırlanmıştır.