top of page

Hormonlarda İnaktifleştirme ve Uzaklaştırma


Yemek yediğimizde kan glukozu yükselir. Buna yanıt olarak insülin hormonu salgılanır. İnsülin, hedef hücrelerine kandan glukoz almalarını söyler. Kan glukozu normal değerlere ulaşana kadar insülin etkisi devam eder.


Kan glukozu normal değere döndüğünde insülin etkisi devam etseydi, dolaşımda bulunan glukoz miktarı ciddi oranda azalırdı. Bu azalma bütün sistemlerin harika bir organizasyon olarak işlemesini sağlayan sinir sisteminin fonksiyonun bozulmasına neden olarak hayati tehlike oluştururdu.


GÖRSEL  Kan glukozunun dengelenmesi

Bu örnekten anlaşılacağı gibi, hücrenin hormona aşırı maruz kalması durumu vücudumuzdaki dinamik dengeyi bozabileceği için zararlıdır. Bu yüzden, istenen hücresel yanıt oluştuktan sonra hormon etkisinin durdurulması gerekir.


Hormonlar kan dolaşımında serbest ve bağlı olarak bulunur. Hidrofilik yapılı hormonlar taşıyıcı proteine ihtiyaç duymazken steroid hormonlar ve tiroid hormonları (lipofilik) plazma proteinlerine bağlı halde kan dolaşımda yer alır.


Hormonun bağlı ve serbest formda olması dolaşımdan uzaklaştırılma hızını doğrudan etkileyen bir faktördür. Hormonun taşıyıcı proteine ihtiyacı olup olmaması ise kimyasal yapısıyla ilişkilidir.


GÖRSEL Kanda peptid ve steroid hormon

Peptid yapılı hormonlar kanda ve hedef hücrede bulunan çeşitli proteazlarla proteolize uğratılarak yıkılır ve etkisi durdurulur. Buna ek olarak, hücre hormon-reseptör kompleksini endositoz ile sitoplazmasına alıp hormonu yıkabilir ve reseptörü tekrar membrana yerleştirebilir.


Steroidler ve tiroid hormonlarının metabolizması ve uzaklaştırılması daha karmaşık bir süreci kapsar. Bu hormonlar "biyotransformasyon" olarak adlandırılan 2 fazlı bir olaya maruz kalır. Biyotransformasyon çeşitli dokularda gerçekleşse de karaciğer bu konuda en yetkin organdır.


Hormonlar, biyotransformasyon faz 1'de çeşitli kimyasal reaksiyonlara maruz kalır ve aktif yapılarını kaybeder. Faz 2'de ise hormon metabolitlerine hidrofilik yapılı maddeler eklenerek suda çözünme becerileri artırılır. Bu sayede safra ve idrar yoluyla vücuttan kolayca atılmaları mümkün olur.


GÖRSEL Üriner sistemin yapısı

Hormonun plazma konsantrasyonundaki düşüş hızı "MCR (metabolic clearence rate)" şeklinde ifade edilir. Plazma konsantrasyonunun %50 oranında azalması ise hormonun "yarılanma-ömrüdür". Hidrofilik hormonların MCR hızı lipofiliklere kıyasla daha yüksektir.


Örnek olarak büyüme hormonuna bakarsak (growth hormone) 6 ile 20 dk arasında bir yarılanma ömrü olduğunu görürüz. Taşıyıcı proteinlerin korumasında olan T4 (tiroksin) ise 2 haftaya kadar biyolojik anlamda etki gösterebildiği konsantrasyonlardadır. Bu durumda büyüme hormonunun MCR'si daha yüksektir.


Hormonların etkisi sınırlı süre için geçerlidir. Bu etki süresi saniyeler veya saatler sürebilir. Plazma konsantrasyonunun azalmasıyla beraber azalmaya başlayabilir veya hormon yokluğunda da kısa bir süre devam edebilir. Bütün bu karmaşıklıklar çok katı bir kontrol sistemi varlığını gerekli kılmaktadır.

Sonuç olarak,


Konuya ilişkin bilginizi tamamlamak ve kendinize seviye atlatmak için önceki ve sonraki yazılara göz atmayı ihmal etmeyin. Linklere aşağıdan ulaşabilirsiniz.


SSPS - level up yourself

Bu ve sitemizde yer alan diğer yazılar SSPS spor ve sağlık bilimleri kütüphanesi kaynakları kullanılarak hazırlanmıştır.

bottom of page