Hormonlarda İnaktifleştirme ve Uzaklaştırma
- sspsyonetim
- 22 Tem 2024
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 15 Kas
Yemek yediğimizde kan glukozu yükselir. Buna yanıt olarak insülin hormonu salgılanır. İnsülin, hedef hücrelerine kandan glukoz almalarını söyler. Kan glukozu normal değerlere ulaşana kadar insülin etkisi devam eder.
Bu mekanizma devam ettiği sürece metabolik denge korunur. Ancak glukoz normale ulaştıktan sonra insülin etkisi sürseydi, dolaşımdaki glukoz tehlikeli ölçüde düşer ve özellikle sinir sisteminde ciddi fonksiyon bozuklukları oluşurdu.
Bu örnek, hormon etkisinin zamanında sonlandırılmasının homeostaz için vazgeçilmez olduğunu gösterir. Çünkü hücrenin hormona gereksiz ve uzun süre maruz kalması fizyolojik kararlılığı bozar. Bu nedenle hedeflenen yanıt elde edildiğinde hormonun dolaşımdaki etkinliği hızlı ve kontrollü biçimde azaltılmalıdır.

GÖRSEL Kan glukozunun dengelenmesi
Hormonlar kanda hem serbest hem de bağlanmış şekilde bulunur. Peptid hormonlar hidrofilik oldukları için taşıyıcı proteine ihtiyaç duymaz. Buna karşılık steroid ve tiroid hormonları lipofilik yapıları nedeniyle plazma proteinlerine bağlanarak taşınır. Bir hormonun hangi formda bulunduğu onun dolaşımdan uzaklaştırılma hızını belirleyen temel faktörlerden biridir.
Peptid hormonların etkisi genellikle hızlı biçimde sonlandırılır. Kanda veya hücre yüzeyinde bulunan proteazlar bu hormonları parçalayarak aktif yapılarını yok eder. Ayrıca hedef hücre, hormon–reseptör kompleksini endositozla içeri alarak hormonu yıkabilir ve reseptörleri yeniden membrana yerleştirebilir. Böylece hem yanıt sonlandırılır hem de hücre yeni sinyallere hazır hâle gelir.
Steroid ve tiroid hormonlarının uzaklaştırılması daha kapsamlıdır. Bu hormonlar iki aşamalı biyotransformasyon sürecine girer. Faz 1’de yapıları kimyasal olarak değiştirilir ve biyolojik aktiviteleri azalır. Faz 2’de hidrofilik gruplar eklenerek suda çözünür hâle getirilirler. Karaciğer bu süreçte merkezi rol oynar ve oluşan metabolitler safra veya idrar yoluyla vücuttan atılır.

GÖRSEL Kanda peptid ve steroid hormon
Hormonların plazmadan uzaklaştırılma hızı MCR (metabolic clearance rate) olarak ifade edilir. Plazma konsantrasyonunun %50 azalması ise hormonun yarılanma ömrüdür. Hidrofilik hormonlar daha hızlı temizlenirken lipofilik hormonlar protein koruması nedeniyle dolaşımda daha uzun süre kalır. Örneğin büyüme hormonunun yarılanma ömrü 6–20 dakika arasındayken, T4 hormonu iki haftaya kadar etkili olabilecek bir düzeyde kalabilir.
Hormonların etkisi saniyeler veya saatler içinde kaybolabilir ancak bazı hormonlar hücrede oluşturduğu düzenlemeler nedeniyle çekildikten sonra da kısa süreli etki gösterebilir. Bu denli karmaşık bir sistemin sağlıklı çalışabilmesi için hem sekresyonun hem de uzaklaştırmanın sıkı biçimde kontrol edilmesi gerekir.
Bir hormonun fizyolojik etkisi yalnızca üretimiyle değil, hangi hızda salgılandığı ve plazmada hangi düzeylere ulaştığıyla belirlenir. Bu nedenle bir sonraki bölümde hormon sekresyonunun kontrolünü, plazma konsantrasyonlarını şekillendiren dinamikleri ve bu süreçlerin hedef dokulardaki yanıtları nasıl yönlendirdiğini ayrıntılı biçimde ele alacağız.
Sonuç olarak,
Konuya ilişkin bilginizi tamamlamak ve kendinize seviye atlatmak için önceki ve sonraki yazılara göz atmayı ihmal etmeyin. Linklere aşağıdan ulaşabilirsiniz.
SSPS - level up yourself
Bu ve sitemizde yer alan diğer yazılar SSPS spor ve sağlık bilimleri kütüphanesi kaynakları kullanılarak hazırlanmıştır.



