Kimyasal reaksiyonlar yeni bağların oluşumu veya var olan bağların yıkımıyla meydana gelir. Kimyasal bağ molekülde depolanan potansiyel enerjiyi ifade ettiğinden yeni bağın yapılması veya var olan bağın yıkılması ortamdaki serbest enerji seviyesini doğrudan etkileyecektir.
Eksergonik reaksiyon neticesinde ortamdaki serbest enerji seviyesi yükselir, yani ortama enerji salınır (örn. ATP hidrolizi). Başka bir ifadeyle ise molekülün yapısındaki bağlardan birisi koparılmıştır diyebiliriz. Reaktantların enerjisi ürünlerden daha yüksektir. Enerjinin korunumu yasasına göre elde edilen üründe daha az enerji var ise ortamın enerji seviyesi yükselmiş demektir.
GÖRSEL - Eksergonik reaksiyon
Bunun tersi olarak, endergonik reaksiyon ortamdaki enerji seviyesini düşürür. ATP resentezi buna en güzel ve spora ilişkin örnektir. Bu örneğe göre elimizdeki reaktantlar ADP ve P maddeleridir.
Bu yapıları birbirine eklemek için kimyasal bir bağ oluşması gerekir. Araya eklenen bağ yüksek enerjili bir bağ ve enerjinin korunumu diye bir yasa var ise ortamdaki enerji azalmış demektir. Reaktantların enerjisi elde edilen ürünlerden daha azdır.
GÖRSEL - Endergonik reaksiyon
İnsan vücuduna baktığımızda endergonik ve eksergonik reaksiyonların eş zamanlı karşımıza çıktığını görüyoruz. Çünkü yapım ve yıkım işleri vücudumuzda sürekli olarak gerçekleşmektedir. Bu yapım ve yıkım işlerini ifade etmek için metabolizma terimini kullanıyoruz. Canlılığı koruyabilmek için dinlenim anında bile harcadığımız enerji oranını ifade etmek için de Bazal Metabolizma Hızı başlığından yararlanıyoruz.
Eksergonik bir reaksiyon gerçekleşip ortama enerji saldığında serbestlenen bu enerji genelde endergonik bir reaksiyonu gerçekleştirmek için kullanılır. Yani enerji, bir bakıma, bir yapıdan öbürüne transfer edilmiş olur.
Eksergonik reaksiyonlar temel olarak tükettiğimiz gıdalarla gelen makro besinlerin (karbonhidrat, protein, yağ) monomerlerine parçalanmalarıyla gerçekleşenlerdir. Bu reaksiyonlarla elde edilen enerji diğer hücresel faaliyetler için kullabileceği gibi ATP molekülünün kovalent bağlarında da depolanabilir.
GÖRSEL - Eksergonik endergonikle eşzamanlıdır
ATP molekülünün tam adı adenozin trifosfat. Bu molekül vücudumuzdaki hücresel faaliyetleri gerçekleştirebilmek için ihtiyaç duyduğumuz enerji kaynağıdır. Bu sebeple ATP molekülünü detaylıca incelediğimiz yazımıza bu cümleye tıklayarak bir göz atın.
Bu moleküle hapsedilen enerji daha sonralarda kas ve kemik gibi büyük yapıların inşaasındaki (endergonik) reaksiyonların gerçekleşmesi, kasların hareket oluşturmak adına kasılması veya hücre içi ve hücreler arası madde taşınımı için kullanılır.
Sonuç olarak, kimyasal reaksiyonlar yeni bağların oluşumu veya var olan bağların yıkımıyla meydana gelir. Bu reaksiyonlar sonucunda serbest enerji seviyesinde değişim yaşanır. Serbest enerji azalıyorsa endergonik (örn. ATP resentezi), serbest enerji yükseliyorsa eksergonik (örn. ATP hidrolizi) reaksiyon meydana gelmektedir. İnsan metabolizmasında endergonik ve eksergonik reaksiyonlar sürekli olarak gerçekleşir, canlılığı korumak adına dinlenim anında dahi harcanan enerji miktarına bazal metabolizma denir. Eksergonik reaksiyonlarla miktarı artan serbest enerji genellikle endergonik reaksiyonların gerçekleşmesi için kullanılır.
Konuya ilişkin bilginizi tamamlamak ve kendinize seviye atlatmak için önceki ve sonraki yazılara göz atmayı ihmal etmeyin. Linklere aşağıdan ulaşabilirsiniz.