Kalbinizi gösterin diye sorulduğunda elinizi göğsünüzün sol tarafına koyarsınız değil mi? Herkesin yaptığı bu davranış ne tam anlamıyla doğru ne de tam anlamıyla yanlıştır. Kalbin konumu ve yapısına daha yakından bakalım ve anlayalım.
Kalp, torasik kavitenin içinde, sternum ve vertebralar arasında kalır. Alt ucu diyaframa yaslı haldedir. Ortalama 250-350 gram ağırlığa, 12-14 santimetre uzunluğa ve 9 santimetre genişliğe sahiptir. Dakikada yaklaşık 70-80 kez atar, bu değer bir günde 100.000’den fazla atım yaptığını ifade eder.
GÖRSEL Kalbin kaburgalara göre konumu
Görsele bakarsanız kalbin göğsün ortasında yer aldığını görürsünüz. Ancak yapısal anlamda simetrik değildir, kanın dolumu ve atımı anında kalbin sol alt kısmı göğüs duvarına temas ettiği için “kalp sol tarafta” algısı yaygındır.
Kalbin içerisinde 4 adet odacık bulunur. Üst kısımdaki odacıklara "sol ve sağ atriyum", alt kısımdaki odacıklara ise "sol ve sağ ventrikül" denir. Bahsettiğimiz bu odacıkların hepsi birbirinden ayrıdır o sebeple de ayrı isimlendirilir.
Kalbin sağı ve solu birbirinden "septum" isimli yapı ile ayrılmıştır. Bu sebeple sağlıklı bir bireyde sağ odacıklarda bulunan kandan sol odacıklara doğru (veya tam tersi yönde) bir akış meydana gelemez. Kanın ventrikül ve atriyum arasındaki akış düzeni ise kapakçıklar aracılığıyla sağlanır.
GÖRSEL Odacıklar, kapakçıklar ve septum
Vücuttan toplanan kan süperior ve inferior vena cava’dan sağ atriyuma ulaşır. Buradan aşağıya doğru sağ ventriküle iner. Sağ ventrikülden pompalanan kan CO2/O2 takası için pulmoner dolaşıma gönderilir. Akciğerlerin kalbe yakın olmasından ötürü pulmoner dolaşıma gönderilen kanın çok kuvvetli bir itişe ihtiyacı yoktur, sağ ventrikül miyokardiyumu da bu duruma uygun olarak çok kaslı değildir.
Akciğerlerden dönen kan sol atriyuma gelir. Devamında sol ventrikül içerisine düşen bu kan O2 bakımından oldukça zengindir. Sol ventrikül kanı sistemik dolaşıma yollayacağı için kuvvetli bir itiş gücü yaratmalıdır. Buna uygun olarak, sol ventrikül, çok kaslıdır ve kuvvetli bir kasılmayla kanı tüm vücuda pompalar.
"Atriyumdan ventriküllere geçen kan atriyoventriküler (AV) kapakçıklardan, ventriküllerden dolaşımlara geçen kan semilunar (SL) kapakçıklardan geçer."
GÖRSEL Ventriküllerin miyokard farkı
Kalbin en dışında onu dış çevreden koruyan ve aşırı gerilmesini önleyen çok katmanlı bir yapı bulunur, bu yapının ismi perikardiyum. Çok katmanlı perkardiyumun en iç katmanını epikardiyum isimli yapı oluşturur. Perikardiyumdan farklı olarak kalp duvarı olarak adlandırılan yapılar da vardır (3 katlı). Bu duvarı oluşturan yapılar dıştan içe doğru sırasıyla epikardiyum, miyokardiyum ve endokardiyumdur.
"Kalp duvarının en dış katmanı olan epikardiyum, aynı zamanda perikardiyumun en iç katmanıdır."
GÖRSEL Kalp duvarının katmanları
Epikardiyum kalbin genişleyip daralması esnasında sürtünmeyi azaltarak onu koruyan bağ ve adipoz dokulu yapıdır. Miyokardiyum, kardiyak kas dokusudur ve kalp duvarının %95’lik kısmını oluşturur. Endokardiyum ise kolajen ve elastik liflerden oluşur, odacık ve kapakçıkların yüzeyini kapsar, kanın akışını kolaylaştırırken yüzeyleri korur.
Sonuç olarak,
Konuya ilişkin bilginizi tamamlamak ve kendinize seviye atlatmak için önceki ve sonraki yazılara göz atmayı ihmal etmeyin. Linklere aşağıdan ulaşabilirsiniz.
SSPS - level up yourself
Bu ve sitemizde yer alan diğer yazılar SSPS spor ve sağlık bilimleri kütüphanesi kaynakları kullanılarak hazırlanmıştır.