Kardiyak Çıktı
- sspsyonetim
- 1 Şub 2024
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 3 Ara
Kardiyak çıktı (CO), kalbin bir dakikada dolaşıma yolladığı toplam kan miktarını tanımlar ve dokulara oksijen taşınmasının temel belirleyicisidir. Egzersizde artan metabolik gereksinimler bu akımı hızla yükseltir. Bu nedenle CO yalnızca bir sayı değil, organizmanın talebe karşı verdiği en kritik uyum yanıtıdır.
CO, atım hacmi (SV) ile kalp atım hızının (HR) çarpımıyla hesaplanır ve bu sade formülde önemli bir fizyolojik gerçek saklıdır. Ventrikülün her vuruşta pompaladığı kan hacmi ve bir dakikadaki vuru sayısı birlikte belirleyici olur. Bu ilişki sayesinde CO, hem mekanik hem otonom kontrolün ortak çıktısıdır.

GÖRSEL Kardiyak çıktı (CO)
Dinlenimde ortalama bir yetişkinde SV yaklaşık 70 mL, HR ise 75 bpm civarındadır. Bu değerler birleştirildiğinde dakikada yaklaşık 5 litre kan pompalanır. Bu miktar, dolaşımdaki toplam kan hacmine oldukça yakındır. Böylece kalp, dinlenik durumda dahi tüm kanı her dakika etkili biçimde yeniler.

GÖRSEL Kardiyak çıktı (CO) hesaplaması
"Bir insan vücudunda ortalama 5 litre kan bulunur. Bu kan hacmi egzersizle beraber 5.5-6 litreye kadar artabilir."
Egzersiz başladığında CO belirgin şekilde yükselir çünkü dokularda oksijen tüketimi ve metabolik atık üretimi hızlanır. Ortalama bir bireyde CO 20–25 L düzeyine ulaşabilir. Dayanıklılık sporcularında ise miyokardın adaptasyonları sayesinde 30–35 L gibi çok daha yüksek değerlere çıkmak mümkündür.
Dinlenim CO ile egzersizde ulaşılan maksimum CO arasındaki fark “kardiyak rezerv” olarak adlandırılır. Bu rezerv, kişinin fiziksel kapasitesini ve dolaşım sisteminin esnekliğini gösterir. Rezerv ne kadar genişse, yoğun egzersizleri sürdürebilme ve metabolik taleplere hızlı yanıt verebilme kapasitesi o kadar yüksektir.

GÖRSEL Dinlenme ve egzersizde veriler
Koşu bandına çıkıp 10 km/h ile koşmak istediğinizi farz edin ve size daha önce bu egzersiz özelinde test yaptığımızı varsayın. 10 km/h koşu için üretmeniz gereken ATP miktarı ve bu enerji üretimi için tüketeceğiniz O2 miktarı bellidir. Yani biz sizin bu egzersizi devam ettirebilmeniz için gereken kalp atım hızınızı (HR) biliyoruz.
Egzersiz sırasında hem SV hem HR artmak zorundadır çünkü tek başına SV artışı yükselen oksijen talebini karşılamaya yetmez. Kaslar çalıştıkça kan basıncı değişir, kimyasal sinyaller artar ve mekanik bilgiler afferent yollarla medulladaki kardiyovasküler merkezlere taşınır. Böylece CO talebe uygun şekilde yükseltilir.

GÖRSEL Ayarlamadaki gecikme
Bu sinyaller aynı zamanda solunum merkezlerini de uyarır. Artan CO’nun akciğere daha fazla kan göndermesi, ventilasyonun derinlik ve hız olarak uyum göstermesini gerektirir. Ancak bu bütünleşmiş yanıt anlık değildir. Sinirsel ve kimyasal iletim süreçleri nedeniyle kısa bir gecikme her zaman bulunur.
Egzersiz sabit bir tempoda sürdürüldüğünde HR kademeli olarak yükselir ve birkaç dakika içinde “steady-state” olarak bilinen denge noktasına erişir. Bu aşama, oksijen alımının ve dokulara taşınan miktarın talebi karşılayacak seviyeye ulaştığını ifade eder. Dolayısıyla steady-state, CO’nun görevini başarıyla yerine getirdiğinin göstergesidir.

GÖRSEL Steady-state'e geçiş
Elbette her egzersiz sabit tempoda değildir. Interval çalışmalarda talep sürekli değiştiği için CO ve HR de anlık uyumlar yapmak zorundadır. Bu dinamik ayarlamalar, kardiyovasküler sistemin esnekliğini ve antrenmanla gelişen regülasyon kapasitesini gösterir. Böylece organizma farklı yüklenmelere güvenli biçimde yanıt verir.
Sonuç olarak CO, egzersiz fizyolojisinin merkezinde yer alan ve tüm metabolik talepleri yöneten ana parametredir. SV ile HR’nin dengeli artışı, dokulara yeterli oksijen taşınmasını sağlar. Bu nedenle egzersiz programları planlanırken CO’nun dinamik yapısı, kardiyak rezerv ve steady-state kavramları mutlaka dikkate alınmalıdır.
Sonuç olarak,
Konuya ilişkin bilginizi tamamlamak ve kendinize seviye atlatmak için önceki ve sonraki yazılara göz atmayı ihmal etmeyin. Linklere aşağıdan ulaşabilirsiniz.
SSPS - level up yourself
Bu ve sitemizde yer alan diğer yazılar SSPS spor ve sağlık bilimleri kütüphanesi kaynakları kullanılarak hazırlanmıştır.



