Kan alınıp santrifüj edildikten sonra plazma ve şekilli elemanları birbirinden ayrışır. Ortak bir amaca hizmet eden bu farklı kısımlar damarda akan kanda normal şartlarda homojendir. Peki kanın farklı kısımları içinde ne var, neye hizmet ediyorlar? Kan plazmasıyla başlıyoruz.
Kan Plazması
Plazmanın %91'i su, %8'lik kısmı proteinler ve kalan %1'lik kısım ise protein olmayan maddelerdir. Bu maddeler arasında besinler, hormonlar, atık maddeler ve Na+, K+, Cl- gibi elektrolitler yer alır. Plazma proteinleri 3 genel gruba ayrılır: albumin, globulin ve fibrinojen.
Plazma proteinlerinin çoğunluğu hepatositlerde yani karaciğer hücrelerinde sentezlenir. Albumin %60'lık oranla plazmada en yoğun bulunan proteindir. Hormonlar ve yağ asitleri için taşıyıcı protein görevi görür.
GÖRSEL - Plazmanın içeriği
Plazma proteinlerinin %35'i globulinlerdir. Bu tür kendi içinde alfa, beta, gama olarak 3'e ayrılır. Alfa ve beta globulinler demir, lipid ve yağda çözünen vitaminleri taşır. Gama globulinler ise bakteri ve virüse karşı savunma yapan protein türüdür. Son olarak fibrinojen ise plazma proteinlerinin %4'lük kısmını oluşturur; pıhtılaşmada kilit rol oynar.
Eritrositler
Eritrositler, oksijen taşıyıcı bir protein olan hemoglobin (Hb) barındırırlar. Hb kırmızı renk veren bir pigment olduğu için kana kırmızı rengi verir. Eritrositler kuvvetli ve esnek bir plazma zarına sahiptir, bu sayede yapısal hasar almadan boyutlarından daha ufak olan bazı kapillerden bile geçebilirler.
Eritrositlerin gelişimi esnasında Hb molekülü üretimi sağlandıktan sonra nükleuslarını kaybettikleri bilinmektedir. Sitozolüne bakıldığında birçok organel eksiktir. Bu gelişim süreci onu bol bol Hb ile dolması ve bol bol O2 taşıması için harika bir yapı haline getirmiştir.
GÖRSEL - Eritrositin şekli ve boyutu
Hücre zarı içindeki bütün alan yani sitozol neredeyse tamamen O2 taşıyacak olan Hb'ye ayrılmıştır. Hatta öyle ki, eritrositler yalnızca anaerobik olarak enerji üretebilir. Bu işleyişten ötürü kendi içinde taşıdığı O2'ye dokunmaz, dokulara maksimum miktarda O2 taşır.
Hb, Oksijen, Karbondioksit
Vücudumuzdaki oksijenin %99'luk kısmı Hb molekülünde yani eritrositlerle taşınmaktadır. Kalan %1'lik miktar ise kan plazmasında çözünmüş olarak taşınır. Hb molekülünün oksijeni nasıl taşıdığını anlamak için yapısına bakalım.
Hb, protein olan ve protein olmayan iki ana kısımdan oluşur. Globin, protein kısımdır ve 4 polipeptid zincirinden meydana gelmiştir. Protein olmayan kısım ise her bir polipeptid zincirinin içinde bulunan ve halkalı bir yapıya sahip olan "heme" kısmıdır. Her bir "heme" kısmının merkezinde demir iyonu bulunur.
GÖRSEL - Hb ve "heme"
Demir iyonu oksijeni reversibıl olarak bağlama özelliğine sahiptir. Akciğere gönderilmiş kanda bulunan her bir Hb molekülü 4 oksijen bağlayabilir. Oksijen bağlamış olan Hb'ye oksihemoglobin denir ve parlak kırmızı renklidir. Bu Hb dokuya ulaştığında demir bağladığı oksijeni salar.
Oksijeni bırakmış Hb ise deoksihemoglobin olarak adlandırılır, koyu kırmızı renktedir. Hb oksijenin aksine CO2'nin yalnızca %20-25'lik kısmını akciğerlere geri taşır. CO2'nin %5-10'luk kısmı plazmada çözünmüş olarak, %70'lik kısmı ise bikarbonat iyonu olarak taşınır.
Sonuç olarak, kan plazmasının %91'i sudan kalan kısım ise önemli protein ve iyonlardan oluşur. Albumin, alfa globulin ve beta globulin taşıyıcı, gama globulin savunmacı, fibrinojen ise koruyucu göreve sahiptir. Kanın şekilli elemanlarının %99'luk kısmını eritrositler oluşturur ve içlerinde yüksek miktarda Hb bulunur. Hb yapısındaki demir iyonu sayesinde oksijen bağlar. Akciğerden geçerken O2 bağlar, dokudan geçerken O2 salar. Eritrositler anaerobik glikoliz ile enerji üretir, bu sayede dokulara maksimum seviyede O2 taşır. Hb molekülü, O2'nin %99'luk, CO2'nin ise %20-25'lik kısmını taşır.
Konuya ilişkin bilginizi tamamlamak ve kendinize seviye atlatmak için önceki ve sonraki yazılara göz atmayı ihmal etmeyin. Linklere aşağıdan ulaşabilirsiniz.
SSPS - level up yourself
Bu ve sitemizde yer alan diğer yazılar SSPS spor ve sağlık bilimleri kütüphanesi kaynakları kullanılarak hazırlanmıştır.
Solunum Sistemi
Kardiyovasküler Sistem