Kardiyovasküler Sistemin Temel İşleyişi
- sspsyonetim
- 25 Oca 2024
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 17 Kas
KKardiyovasküler sistem kalp, kan ve damar ağından oluşan bütüncül bir nakil düzenidir. Oksijen, besin, metabolik artıklar ve ısı gibi birçok fizyolojik bileşenin taşınmasını sağlar. Buna ek olarak pH ve asit-baz dengesinin korunmasında önemli bir rol üstlenir. Bu yüzden sistemin işleyişi yaşam için kritiktir.
Kan, vücutta sürekli hareket hâlinde olan bir taşıma sıvısıdır. Doku ve organlara gerekli maddeleri ulaştırırken istenmeyen maddeleri uzaklaştırıp uygun noktalara taşır. Bu dolaşımın kesintisiz şekilde sağlanması için bedenin her bölgesine uzanan geniş damar yolları bulunur ve kalp bu yollar boyunca kanın hareketi için gereken itiş gücünü üretir.

GÖRSEL Kalp, damar yolları ve kan
Dokular aerobik metabolizma için oksijen tüketirken aynı zamanda karbondioksit üretir. Bu nedenle dokulardan kalbe dönen kanda CO₂ yüksek, O₂ düşüktür. Bu kan kalbin sağ tarafına ulaştığında yeniden oksijenlendirilmesi gerekir. Böylece pulmoner dolaşım olarak adlandırılan süreç başlar ve kan akciğerlere doğru yönlendirilir.
Kalbin sağ tarafı kanı akciğerlere pompalar. Burada alveoller ile pulmoner kılcal damarlar arasında O₂ ve CO₂ değişimi gerçekleşir. Oksijenlenen kan daha sonra kalbin sol tarafına döner. Bu akış pulmoner dolaşımı tanımlar ve bu dolaşımın asıl görevi kanın gaz bileşimini yenilemektir.

GÖRSEL Pulmoner ve sistemik dolaşım
Akciğerlerde oksijenlenmiş kan sol ventriküle ulaşır ve buradan güçlü bir kasılmayla tüm vücuda gönderilir. Sistemik dolaşım adı verilen bu süreç, dokulara oksijen ve besin ulaştırmanın temel yoludur. Yukarıdaki şemada pulmoner ve sistemik dolaşımın yönlerini, bağlantı noktalarını ve fizyolojik işlevlerini inceleyebilirsiniz.
Atar damarlar oksijen bakımından zengin kanı kalpten dokulara taşır. Kılcal damar düzeyine gelindiğinde difüzyon gerçekleşir; O₂ dokulara geçer ve CO₂ kana geri döner. Toplar damarlar ise bu CO₂ bakımından zengin kanı yeniden kalbe taşır. Böylece sistem sol atriyumdan başlayan ve sağ atriyumda sonlanan sürekli bir döngü oluşturur.
Bu sistem yalnızca madde taşımakla kalmaz, aynı zamanda düzenleyici görevler de üstlenir. Kan akışındaki küçük değişiklikler ısı dağılımını etkiler; lokal vazodilatasyon ve vazokonstriksiyon termoregülasyonda önemli rol oynar. Benzer şekilde, tampon sistemleri ve akciğer dolaşımı beraber pH kontrolünün sağlanmasına katkı sunar.

GÖRSEL Vücut sıcaklığının kalp atımına etkisi
Kardiyovasküler sistem aynı zamanda endokrin ve sinir sistemiyle yakın etkileşim hâlindedir. Kalp hızı, damar tonusu ve bölgesel kan akımı otonom sinir sistemi tarafından saniyeler içinde değiştirilebilir. Egzersiz, stres, sıcaklık ve postür değişimleri gibi günlük durumlar bile dolaşımı dakikalar içinde yeniden düzenler.
Bu giriş, kardiyovasküler sistemin temel akış mantığını kavraman için bir çerçeve sunar. Devamında kalbin yapısına, elektriksel iletim sistemine, kardiyak döngünün fazlarına, kan basıncı düzenlenmesine ve damarların fiziksel özelliklerine ayrıntılı şekilde bakacağız. Her başlık genel işleyişin farklı bir bileşenini açıklayarak büyük resmi tamamlamanı sağlayacak.
Sonuç olarak;
Konuya ilişkin bilginizi tamamlamak ve kendinize seviye atlatmak için önceki ve sonraki yazılara göz atmayı ihmal etmeyin. Linklere aşağıdan ulaşabilirsiniz.
SSPS - level up yourself
Bu ve sitemizde yer alan diğer yazılar SSPS spor ve sağlık bilimleri kütüphanesi kaynakları kullanılarak hazırlanmıştır.



